|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İsim: | safiye | Site: | - | Zaman: | 17.04.2008, 11:51 (UTC) | Mesaj: | Telaşı ,korkusu, endişesi had safhadayken kızı nihayet okuldan çıktı. Hemen koşup arabaya bindirsem diye düşündü ama eğer peşinde birileri varsa mutlaka izlemeliydi. O yüzden kızının servise binmesine engel olmadı.
Okul servisi önde kendisi arabasında eve doğru gidiyorlardı. Bir müddet sonra oturdukları mahalleye ulaştılar. Kızı servisten indi. 50 m.ilerdeki evlerine doğru giderken yol kenarında onu bekleyen aynı yaşlarda bir kıza bir şey verdi. Kızcağız her halinden fakir olduğu belliydi. Sonra fakir kızcağız kızından aldığı şeyi açtı ve yemeye başladı.
Arabadan indi hayret dolu bakışlarla yanlarına geldi. Hem kendi kızı hemde fakir kız şaşırmıştı. Hiç beklemediği bir zamanda babasını karşısında gören kızı “ne işin var baba bu saatte” der gibi hâlâ şaşkın bakıyordu. Fakir kız başı önüne eğik ve mahçup geri dönüp gitti. Her ikiside tek kelime etmedi. Hadi kızım eve gidelim ve bu meseleyi evde konuşalım demese kız oracıkta öylece kalacaktı.
Evde kızının odasına girip yatağına oturdular. Şefkat dolu bakışlarla kızının saçlarını sıvazladı ve yanağına iki buse kondurdu. Hadi anlat bakalım dedi küçük bir gülümsemeyle. Küçük kız biraz mahçup bir eda ile;
“babacığım o küçük kızla geçen günlerde okul dönüşünde bizi gördüğün yerde karşılaştık. hIçkıra hıçkıra ağlıyordu. Babasını işte çıkarmışlardı ve oda buna çok üzülüyordu. Bende üzüntüsünü hafifletmek için bana aldığın çikolatayı çantamdan çıkarıp verdim. O kadar sevindi ki beni öpüp sevinçle uzaklaştı. Sonraki günlerdede hergün karşılaştık ve hergün çikolatamı verdim. Sonrada oturup sana mektup yazmaya karar verdik. Onlara yardım etmeliydik. Bunu sana etkili bir biçimde anlatmak içinde böyle bir yola başvurduk. Çikolata biziz baba kuru ekmek ise onlar!
Buğulu gözlerle kızını dinledi sonrada bağrına bastı saçlarını öpüyordu. Böyle bir evlat nasip ettiği için Allah’a şükretti. Ne kadar şanslı bir babayım dedi. Paketleri aldığı zamanki korku ve endişelerine güldü.
Büronun yeni hizmetlisi mahçup bir eda ile makamına girdi. Beyefendi çok teşekkür ederim Allah ne muradın varsa versin sana çok minnettarım dedi. Mahçup adama gülümseyerek baktı sonra çekmecesinden büyükçe bir çikolata çıkarıp adama uzattı. Bunu küçük hanıma verin. Ayrıcada teşekkürede hiç gerek yok. Herşey kuru ekmeği yiyince başladı dedi.
???:-\ |
İsim: | - | Site: | - | Zaman: | 17.04.2008, 05:39 (UTC) | Mesaj: | Yepyeni bir haftanın ilk gününün sabahında bürosuna biraz sıkıntılı birazda mızmızlanarak girdi. Pazartesi sendromuyla ilgili yazıyı okudu okuyalı Pazartesi sabahlarına takar olmuştu.
Sekreter randevularını hatırlattı gelen mektupları verdi. İçinde birde koli vardı.
Koliyi açtı büyükçe bir çikolata üstünde bir not ve birde mektup vardı.
Çikolatanın üzerindeki notu okudu “afiyetle yedikten sonra zarfı açın” kuşkuyla baktığı çikolatayı yemeden zarfı açar açmaz iç kapakta şöyle yzaıyordu; “önce çikolatayı yeyin demiştim” neler oluyordu...şaşırdı.
Çikolatayı açtı bildiği türden bir çikolataydı, kokladı ucundan küçük bir parça ısırdı. Sonra kendinden emin bir şekilde çikolatanın hepsini yedi.
Hemen zarfı tekrar aldı. İçindeki mektubu okudu. Tadı çok güzel değil mi? Tekrar görüşeceğiz. Başka bir şey yazmıyordu. Şaşırdı. Birazda şüpheler yumağında sorularla boğuşmaya başladı.akşam oldu bu günki yaşadığı olayı düşünerek bürodan çıktı. Yolunun üstündeki marketlerden birine uğrayıp dünyalar tatlısı kızına bugün için istediği çikolatayı aldı.Akşam evde konuyu hiç açmadı. Sadece kızının ödevleriyle ilgilendi. Okula dair sohbet ettiler.
Aradan iki gün geçti. Anormal hiçbirşey yoktu. Herşey yolundaydı. Üçüncü gün sabahı sekreter yine mektupları bıraktı önüne. Gözlerini irice pakete dikmiş, telaşla açıyordu bu sefer. Kuru bir dilim ekmek ve yine bir not vardı.”önce kuru ekmek sonra zarfı açın.”
Eee! Sıktı ama ne bu şakamı diye kendi kendine söylenip durdu. Ekmek kurumuştu eliyle zor böldü. Çok zor yedi. Kuru ekmek parçaları ağız içlerini ve boğazını adeta yırtmıştı.
Sinirli bir şekilde hızla zarfı açtı. Demek çocuğuna en güzel çikolataları alıyorsun. Kuru ekmek acıtmış olmalı yerken! Yoksa..! birdenbire müthiş bir şok yaşadı. Kızının başına bir işmi gelecek kızına aldığı çikolatayı kim nerden bilebilirdi? Acaba işin içinde bir çetemi vardı.kızından bahsedilmesi korkuttu onu.
Hemen saate baktı. Kızının okuldan çıkma vaktiydi. Sekretere acil çıkması gerektiğini söyledi ve apar topar sekreterin şaşkın bakışları arasında hızla bürodan ayrıldı. Hiç böyle telaşlı ve stresli araba kullanmamıştı. Yol adeta uzadıkça uzuyor Ankara nın caddeleri daralıp incecik dar sokaklara dönüşüyordu sanki.
Trafiğin ne kadar sıkıcı olduğunu bürosuyla kızının okulu arasındaki yolun ne kadar uzun olduğunu sanki daha yeni hissediyordu. Kırmızı ışıklarda durdukça içini kemiren korku mide gastritini habire kamçılıyor ve içine çöreklenen boğuşmak zorunda kalıyordu. Dikmen, Atakule, Kızılay bütün hat uzamıştı. Yenimahalleye kestirme yoldan olaşmayı tercih etti. Okulun kapısından girdi. Arabayı park etti. Tam arabadan çıkacakken zil çaldı. Elini kapı açma kolundan çekti. Çıkmayıp arabadan herşeyi takip etmeye karar verdi. Okulun istinat duvarlarını, bütün çıkışlarını ve okul bahçesiniçok net görebiliyordu. Gözleri tek tek çıkan çocuklar üzerinde kilitlenmiş dört gözle kızının çıkmasını bekliyordu.
|
İsim: | - | Site: | - | Zaman: | 16.04.2008, 17:48 (UTC) | Mesaj: | idris aynı gün içinde birkaç mesaj giremiyor muyuz? |
İsim: | safiye | Site: | - | Zaman: | 16.04.2008, 13:56 (UTC) | Mesaj: | ÜNLÜLERİN SON SÖZLERİ
• Yatağının başucundaki kandil alev alan Voltaire: ''Ne? Daha şimdiden alevler ha?''
• İç savaşta siperden düşmanı gözetlerken vurularak ölen General Sedgewick: ''Bu mesafeden bir fili bile vurama...''
• Rus ruleti oynayan Rock Yıldızı Terry Kath: ''Merak etme, dolu değil''
• Fransız Dil Bilimci Dominique Bouhours: ''Ölmek üzereyim veya ölüyorum. Her iki ifade de doğrudur''
• Karl Marx: ''Hadi oradan... Son sözler yeterince doğru söz söylememiş aptallar içindir''
• Ünlü yazar George Orwell: ''Ellisine gelen herkes hak ettiğini bulacaktır''
• Kafka: Max Brod'dan bütün eserlerini yok etmesini isteyerek, ''Ortada yazar olduğuma dair hiçbir kanıt kalmasın''
• Sağır bestesi Ludwig Von Beethoven: ''Cennette duyacağım''
• Canlı gömülmekten korkan ünlü besteci Chopin: ''Beni kesip, içimi açmalarını sağlayacağına yemin et. Böylece canlı canlı gömülmekten kurtulurum''
• Sir Winston Churchill: Her şeyden öyle sıkıldım ki...
• Franklin Roosevelt: ''Korkunç bir baş ağrım var''
• Asılmadan önce son bir içki içmek isteyen katil Neville Heath: ''Tüh, bunu duble yapsaydınız keşke...''
• Yazar Damon Runyon: ''Eserlerimi bir bronz muhafazada tutun ve yılda bir kez bana hatırlatması için birini görevlendirin''
• George Bernard Shaw: ''Bu da benim için yeni bir deneyim olacak''
• Richard Wagner: ''Bu cehennemin aşağılık yaratıklarına çok düşkünüm ve onların hasretini çekiyorum''
• Oscar Wilde: ''Duvar kağıtlarım ve ben ölümle düello yapıyoruz. Birimizden biri yolcu''
|
İsim: | mehmet | E-mail: | yeni mahalla gül sokak | MSN adı: | karakartal_bjkhotmail.com | Site: | - | Zaman: | 16.04.2008, 13:28 (UTC) | Mesaj: | hocam sitenizi cok beğendim inşallah siteniz daha güzel olmasını dilerim ;) |
İsim: | - | E-mail: | safiye | Site: | - | Zaman: | 16.04.2008, 12:58 (UTC) | Mesaj: | idris hepsi güzel de şu beşiktaş amblemli saat olmamış sen tarafsız görünmeliydin
selamlar.............:'( |
Kullanıcı: | emrekill Kapalı | Zaman: | 16.04.2008, 06:46 (UTC) | Mesaj: | sitenizi çok beğendim daha da güzel olmasını diliyorum |
İsim: | - | Site: | - | Zaman: | 16.04.2008, 06:38 (UTC) | Mesaj: | sitenizi çok beğendim:D>:( |
İsim: | Nuri Demir | E-mail: | nuridemirweb.de | MSN adı: | demirkan1001hotmail.de | Site: | - | Zaman: | 15.04.2008, 20:40 (UTC) | Mesaj: | Ellerinize saglik. Cok güzel olmus. Köylülerimizin resimleride olursa dahada güzel olur kanisindayim. Allaha Emanet olunuz. |
Kullanıcı: | (locked user) | Zaman: | 15.04.2008, 16:36 (UTC) | Mesaj: | sitenizde kendiniz gibi harika olmuş,dimi Hocam |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|